Skip links

Derin Beyin Stimülasyonu

Doğru teşhis, güvenli müdahale ile sağlığınız için güvenli cerrahi çözümler! NY Health profesyonel ekibi ile her zaman hazır.

Daha fazla bilgi

Daha fazla bilgi almak veya sorularınızla ilgili destek almak için bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin. Size yardımcı olmaktan memnuniyet duyarız.

İletişme geç!

Müşteri Hizmetleri

+90 532 100 66 78

NY Health

DERİN BEYİN STİMÜLASYONU (BEYİN PİLİ)

Derin Beyin Stimülasyonu (Beyin Pili)

Parkinson hastalığı derin beyin bölgelerinde dopamin salgılayan sinir hücrelerinin kaybı ile seyreden kronik ve ilerleyici bir hastalıktır. Azalmış dopamin sonucu vücutta titreme, rijidite denilen karşılıklı kas gruplarının birlikte düzensiz kasılması sonucu oluşan sertlik tablosu, vücut duruş bozuklukları bozuklukları ve yavaş hareket etme gibi bulgular ortaya çıkar. Yavaş yürüme ağızdan salya kaçması, kabızlık Parkinson hastalarının çoğunda vardır. Hastalık ilerledikçe depresyon, sıkıntılı ruh hali, kas ağrıları, konuşma bozukluğu, kısık sesle ve donuk konuşmak, yürürken kolların sallanmaması, terleme, tansiyon düşüklüğü, yutma zorluğu gibi bulgular da eklenir. Yavaş ve sinsi seyreden hastalık, kişiden kişiye farklı ilerleme hızları gösterebilir. Parkinson hastalığı, başlangıçta tek vücut yarımında belirtiler verirken daha sonra bu bütün vücuda yayılır. Belirtilerin şiddeti de ilerleme hızı gibi kişiden kişiye farklılık gösterir. Hastalığın ilerlemesi ile hastalar günlük aktivitelerini kendi başlarına yapamaz hale gelirler. Parkinson, daha çok ileri yaşlarda ortaya çıkar ancak daha genç hastalarda da görülebilmektedir. Tedavide öncelikle uygun ilaç tedavisi denenmelidir. Tedavinin amacı merkezi sinir sistemindeki dopamin düzeyini arttırmaktır. Çoklu ilaç kullanımına rağmen tedaviye yanıt alınamıyorsa, tedaviye alınan yanıtta belirgin azalmaya da yan etkiler nedeniyle yeterli tıbbi tedavinin verilememesi söz konusu ise cerrahi olarak derin beyin stimülatörü (beyin pili) implantasyonu düşünülmelidir. Bu durumdaki hastalar, genellikle hastalığın orta dönem olarak adlandırılan 3-7 yıl arasındaki dönemindedir.

Derin beyin stimülatörü (beyin pili) denilen cihaz, hastalığın bulgularına neden olan dopamin azlığı sonucu anormal elektriksel uyarıların çıkış bölgelerine özel hedefleme yöntemleri kullanılarak yerleştirilen elektrodlar ve bu elektrodlara bağlı ayarlanabilir bir güç kaynağından oluşur. Bu ameliyatta bahsedilen derin beyin yapılarına ulaşmak üzere hastanın kafasına stereotaksi çerçevesi denilen özel bir metal çerçeve local anestezi eşliğinde takılır. Bu şekilde küresel bir hakim olan kafatası üç eksenli kübik bir hakim içerisine alınır. Böylece küresel hacmin yani kafatasının içindeki her bir nokta kartezyen koordinat sistemine gore x,y,z eksenlerinde tanımlanabilir. Stereotaksi denen bu yöntemle kafatasına açılan küçük bir delik kullanılarak ameliyatlar başarıyla yapılmaktadır. Bu sayede 3-4 mm kadar küçük boyutta olan ve beynin açık cerrahi yollarla hastaya zarar vermeden erişilmesi mümkün olmayan riskli alanlarına çok yüksek doğruluk oranıyla ve düşük riskle ulaşmak mümkün olmaktadır. Bu amaçla özel hedefleme sistemleri kullanılır. Son derece kapsamlı olan bu sistemler bilgisayar destekli uygulamalar yardımı ile hedef koordinatlara ulaşılabilmesi mümkün olur. Hastaya çerçeveli ve çerçevesiz yapılan MR ve BT gibi radyolojik tetkikler ile saptanan hedefin, mikrokayıt denilen hücrelerin elektrik aktivitelerinin ölçülmesi ve mikro/makrostimülasyon denen geçici elektriksel uyarma gibi yardımcı tekniklerle doğrulanması gerekir. Geçici uyarılara cevabının gözlenebilmesi için hastanın ameliyat boyunca uyanık olması tercih edilir. Bunun nedeni beyinde müdahale edilen hedef dokunun birkaç milimetre çapında olmasıdır. Hata payını azaltmak için mikroelektrod kayıt, mikro/makrostimülasyon yöntemleri kullanılarak ameliyat, hastayı uyanık tutarak yapılır, hastanın bu yöntemlere yanıtına (titremesinin geçmesi, kas sertliğinin azalması doğrudan gözlenerek) gore nihai elektrod poziyonu için en uygun yeri belirlemek mümkün olur. Ameliyatın süresi genellikle 5-8 saat arasında değişmektedir. Ameliyatın başarısı için en önemli faktör, hastaların operasyon boyunca cerrahi ekip ile işbirliği içinde olmasıdır. Ameliyat biter bitmez, hatta ameliyat sırasında bile hasta iyileştiğini hisseder ve görür, ancak pil ayarlarının detaylı şekilde yapılması ilk 1-2 ay kadar sürebilir. Sonuçta hastanın yaşam kalitesi artarken kullandığı ilaç miktarını da azaltmak mümkün olur. 20 yılı aşkın tüm dünyada ve ülkemizde de uygulanan bu tedavi yönteminin başarı oranı % 90’ın üzerindedir. Hastalar ameliyat sonrası çok kısa süre içinde normal yaşantılarına dönebilir. Egzersize dayalı yüzme, koşu veya bisiklete binme gibi birçok sporu da yapabilirler. Hastaların MR tetkiki yaptırması pilin zarar görebilme ihtimali nedeniyle önerilmemektedir. Ameliyat sonrası hastanın takipte olması ve belli aralıklarla kontrole gelmesi gerekmektedir. Parkinson hastalığı ilerleyici bir hastalık olduğu için pil ayarlarının da belli aralıklarla güncellenmesi ve ilaç dozlarının da ayarlanması gerekmektedir. Bunun için hastaların yaklaşık 3 aylık aralıklarla kontrole gelmesi önerilir.

Distonilerin Cerrahi Tedavisi

Özellikle primer idiyopatik distoniler ve servikal distonilerde iki taraflı pallidal derin beyin stimülasyonu ile ciddi yararlanım elde edilebilir. Tardif distonilerdeki yararlanım biraz daha düşüktür. Travma, inme (stroke) veya serebral palsi’ye bağlı distonilerdeki yararlanım oranı hastadan hastaya değişmekle birlikte genel olarak %30-40’lar seviyesindedir. Distoniye yönelik ilaç tedavisinin çok etkin olmadığı ve tıbbi tedavinin genellikle botilinum toksini (Botox) enjeksiyonları ile sürdürülebildiği düşünüldüğünde cerrahi tedavi ile elde edilen kazanım iyi seçilmiş hasta grubunda giderek önem kazanmaktadır. Buradaki en kritik nokta her hastanın hareket bozuklukları ekibi içerisinde tüm yönleri ile değerlendirilmesi ve tedavi planının multidisipliner bir yaklaşım içinde belirlenmesidir.

Tourette Sendromunda Cerrahi Tedavi

Tourette sendromu istemsiz motor ve vokal tikler yanında obsesif kompülsif hastalık, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu bazı psikiyatrik problemlerin birlikte gözlendiği çocukluk çağı hastalığıdır. Seyri sırasında ataklar ve yatışma dönemleri izlenir ve semptomlar genellikle adelosan döneminden sonra azalarak kaybolur. Semptomlar az sayıda bazı hastada adelosan döneminden sonra artarak devam edebilir ve hastanın kendisine zarar vermesine, günlük ve mesleki yaşamını sürdürememesine neden olabilir. Bu tablo Malign Tourette sendromu olarak isimlendirilir ve son yıllarda Malign Tourette sendromuna yönelik cerrahi tedavilerin sayısında önemli bir artış gözlenmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken önemli nokta hastalığın sıklıkla adelosan döneminden sonra hafiflemesi ve hatta tamamen kaybolması olup, bu nedenle 20-22 yaşından küçük hastalarda cerrahi tedaviden mümkün olduğunca kaçınılmalıdır. Daha ileri yaş grubunda ve özellikle istemsiz hareketlerin ön planda olduğu hastalarda bazı talamik çekirdeklere (sentromedian ve interlaminar nükleuslar) veya internal palliduma yönelik derin beyin stimülasyonu ile önemli oranda yararlanım elde edilebilmektedir.

Cerrahi tedavinin sonuçları

Tedavinin etkinlik süresi hastalığa ve yapılan işleme göre değişiklik gösterir. Örneğin tremora (titreme) yönelik tedavilerde etkinlik uzun süreli olup, tekrarlama ihtimali oldukça düşüktür. Yine distonilerde pallidal DBS’nun etkinliği uzun sürelidir. Buna karşın Parkinson hastalığında DBS’in etkisi zaman içinde kısmen azalır. Aslında bu derin beyin stimülasyonunun etkinliğindeki azalmadan çok hastalığın zaman içinde ilerlemesi ve bazı semptomların yeniden belirgin hale gelmesine bağlıdır. Bu durumlarda halk arasında pil olarak isimlendirilen güç kaynağının ayarları değiştirilerek (frekans, akım şiddeti ve uyarı genişliği gibi) yararlanım sürdürülür.

Keşfet
Kaydır